Adli tıp, adaletin uygulanmasına yardımcı olmak için tıbbi ve paramedikal bilgilerin uygulanmasıyla ilgilenir. Hukuki merciler tarafından hukuki sorunların çözümü için kullanılmaktadır. Kısacası, hukukun tıbbi yönleriyle ilgilenir.
Adli tıp, neredeyse tamamen tıbbi muayene ve kanıt gerektiren insanlara karşı işlenen suçlarla ilgilenir. Adli tıp, çoğunlukla, diğer tıp, cerrahi, kadın doğum vb. dallarında yapılan çalışmalarda edinilen bilgi ve deneyimin uygulanmasıyla birleştirilmiş bir sağduyu çalışmasıdır. Amacı gerçeği bulmaktır. Özel faaliyet alanı, hem hukuki hem de cezai adli soruşturmadır. Kişiyi içeren tüm suç vakalarında, örn. cinayet, intihar, saldırı, cinsel suçlar, trafik kazaları, zehirlenmeler vb. durumlarda polis tarafından hekimden yardım istenmektedir. Bu gibi durumlarda, doktorun bir mahkemede bilirkişi olarak görev alması gerekecektir. Bazı durumlarda doktor, yasal kararların verildiği başlıca kanıt kaynağıdır. Ani ölüm vakalarında yetkililer, ölüm sebebinin belirlenmesinde ve kaza durumunda suçun belirlenmesinde çoğunlukla veya tamamen tıbbi kanıtlara göre hareket edecektir.
Adli
tıp, esas olarak, travma, zehirlenme gibi dış etkilerle yaralanmış ve/veya
öldürülmüş olan ya da şüphelenilen kişilerin ve aynı zamanda başka
bir kişiyi yaraladığından şüphelenilenlerin muayenesi ve değerlendirilmesi
ile ilgilenen disiplinler arası bir bilimdir. Bu, yalnızca suç mağdurları ve şüphelilerinin değil, aynı
zamanda intiharların ve kaza sonucu ölümlerin de adli tıp (veya adli patoloji)
uzmanı tarafından incelendiği anlamına gelir. Öte yandan, kasıtlı olarak kendi
kendine veya kaza sonucu yaralanma veya zehirlenme sonrasında ölümcül olmayan
yaralanmaları olan kişiler, genellikle yalnızca sağlık sistemi içinde ele
alınır. Birçok ülkede adli tıp, sağlık sistemi içinde değil, hukuk sistemi
içinde tıbbi bir uzmanlığı temsil eder.